Genel

‘’Hesapla İşte Kaç Yıl Yapıyorsa’’

Salihli’nin En Eski Berberlerinden

Mustafa Canbuldu ile KonuÅŸtuk

1.Kendinizi tanıtır mısınız?

İsmim Mustafa Canbuldu.  İkisi kız biri oÄŸlan olmak üzere üç çocuk sahibiyim. Dört tane de torunum var. Salihli’de uzun yıllardır berberlik yapıyorum.

.

2. Berberliğe ne zaman başladınız?

Berberliğe çırak olarak 1960 yılında başladım. Daha sonra kalfa olarak devam ettim.1967 yılından itibaren Kızılay İşhanı’nda dükkânımı açtım. Açtığım günden bu yana Kızılay İşhanı’nda ki bu dükkânda mesleğime devam ettim. Hesapla işte kaç yıl yapıyorsa. (58 yıl)

3. Salihli’nin en eski berberi sen misin?

Hayır. Bir dönem muhtarlık ta yapan Ali Yeşilkavak benden daha eski. O da hala çalışıyor. Ben ondan sonra geliyorum.

4. Geçmiş yıllarda Salihli nasıl bir yerdi?

O zamanlar bugünden çok daha iyiydi. Daha ucuz tıraÅŸ ediyorduk ama paranın bereketi vardı. O yıllarda esnaflık güzeldi, arkadaÅŸlık güzeldi, dostluk güzeldi, söz senetti, insanlar arasında güven vardı. Herkes birbirini tanıyordu. Herkes birbirine selam veriyor, hal hatır soruyordu. Seyrantepe’den aÅŸağı doÄŸru indiÄŸim zaman, dükkâna gelinceye kadar bütün esnaflarla selamlaşıyorduk, hal hatır soruyorduk. Herkes birbirini tanıyordu gerektiÄŸinde ÅŸakalaşıyorduk, gerektiÄŸinde bir yardımlaşıyorduk. O zamanın kendine ait bir ahengi vardı.

5. Berberlik mesleği yıllar içinde nasıl bir değişime uğradı?

Åžu an çok farklı. Moda tıraşı oluyor, bilmem ne traşı oluyor, deÄŸiÅŸik tarzda traÅŸlar oluyor. Amerikan tıraşı veya garip garip adları olan tıraÅŸlar var, tıraÅŸ ÅŸekilleri var. Bizim dönemimizde belli tıraÅŸ ÅŸekilleri vardı. Genelde klasik düz saç kesimi olurdu, bir de çocuklar alaburus veya kabak dediÄŸimiz tıraÅŸ olurdu.  Bu kadar çeÅŸitli saç kesim ÅŸekilleri yoktu. Åžimdi erkekler de kadınlar kadar bakımına dikkat ediyor, maske bile yaptırıyorlar. Bizim zamanımızda bu tarz ÅŸeylere pek hoÅŸ bakılmazdı, ayıplanırdı. Hatta aklımızdan bile geçmezdi ama zaman içinde insanlar deÄŸiÅŸime uÄŸruyor, anlayışlar deÄŸiÅŸiyor.

6.Unutamadığınız bir anınız var mı?

Genç bir müşterim vardı. Dostlar Düğün Salonu’nda kavga etmiÅŸler. Ben de saat  saat 23.00 sıralarında müşterimi, tıraÅŸ ediyordum. O zamanlar pasajımız böyle deÄŸildi cıvıl cıvıldı, insan kaynıyordu. Biz de gece geç vakitlere kadar çalışırdık. Genç müşterim o gece koÅŸturarak geldi ve dükkâna girdi. OÄŸlum hayırdır ne bu telaÅŸ? Diye sordum. ‘’Mustafa Amca kapat kapıyı’’ dedi. Ben kapıyı kapattıktan sonra KurtuluÅŸ Mahallesi’nin gençlerinden bir grup dükkânın önüne geldi. Ellerinde sopalar vardı. ‘’Amca onu dışarı çıkar’’ dediler. Ne oldu oÄŸlum hayırdır? Diyorum ‘’Amca kapıyı aç, çıkar onu dışarı’’ diyorlar. Tabii ben kapıyı açmadım. Dükkâna giren delikanlı da kendini korumak için oradan eline bir makas almış. Onu dövmeye gelen çocuklardan biri sopayla cama vurarak camı kırdı. Ulan oÄŸlum ne yaptın ÅŸimdi sen? Dedim. Gecenin yarısı olmuÅŸ, nereden camcı bulacağım da camı taktıracağım dedim. Nihayet bir arkadaÅŸları daha geldi. Babası benim müşterimdi, ufakken bana tıraÅŸ ettiriyordu.’’ Hayırdır Mustafa Amca?’’ dedi. ArkadaÅŸların camı kırdı, ne yapacağım ben ÅŸimdi gece yarısı? Dedim. Tabii o çocuk tanıdık çıkınca diÄŸerleri de sakinleÅŸti. O onların hepsini toparladı götürdü.

Bu sefer de benim müşterim olan çocuğun arkadaşları çıkıp geldi. İyi ki burada denk gelmediler, yoksa burada birbirlerini yerlerdi. Daha sonra bir karton buldum camı kapattım. Ertesi gün camcı arkadaşımı sabahtan evinden kaldırıp camı taktırdım. Bir iki gün sonra müşterim olan genç geldi. ‘’Camı taktırmışsın Mustafa Amca, benim yüzümden oldu kusura bakma’’ dedi, parasını ödedi. Böyle bir anıyı hatırladım, bunu anlatayım dedim sana.

 7. Sizi uzun yıllardır bırakmayan müşterileriniz var mı?

Tabii ki var. Vallahi köylerden vardı, esnaflardan vardı ama çoÄŸu rahmetli oldu. KomÅŸu esnaflardan Saim Emir abi vardı o gelirdi. Åžu an rahatsız gelemiyor. Yine komÅŸu esnaflardan Saatçi Mustafa Ural  abi vardı. O vefat etti. Böyle düşününce de insanın aklına kimse gelmiyor.

8.Uzun yıllar bu mesleği yapmanızın sırrı nedir? Uzun yıllar sonra geçmişe baktığımızda nasıl bir duyguya kapılıyorsunuz?

Bu mesleği yıllarca zevkle, severek yaptım. Sevmeseydim bu kadar uzun süre bir meslek yapılmazdı. Bizim yaşıtlarımızdan kimse kalmadı. Usturanın ucundan, makasın ucundan çocuklarımın düğünlerini yaptım. Torunlarımın sünnetlerini yaptım. Kazandığımız paranın bereketini gördük. Gayet huzurlu, mütevazi bir hayatımız oldu çok şükür.

9. Dükkânda asılı fotoğraflardan gördüğüm kadarıyla futbolculuk döneminizde olmuş.

Evet, futbol oynadım. Bizim zamanımızda Fevzipaşaspor vardı. Fevzipaşaspor’da sağ bek olarak bir dönem futbol oynadım. Torunum Mustafa’da yine bir dönem Salihlispor’un genç takımının kaleciliğini yaptı. Oynadığı dönemde amatör genç takımlar Türkiye Birincisi oldular. Askerliğimi Iğdır’da yaptım. Askerde tabur futbol takımında sağ bek olarak oynadım. Üç büyüklerden Fenerbahçe’yi tutarım.

 10. Şöyle arkaya bakınca neler düşünüyorsunuz?

İyi ki mesleğimi devam ettirmişim. Çok şükür kimseye muhtaç olmadan bugünlere geldim. Hayatımı idame ettiriyorum, hala da çalışma gücünü kendimde görüyorum. Çok şükür, bu duygular bana çalışma azmi veriyor.

Hanımı kaybedeli 6 sene oldu. (Gözleri doluyor.) Evde kalmak zor oluyor. Bizim gibi çalışmaya alışık insanlar evde oturamaz. Uzun yıllar bu iş hanında berberlik yaptığım için, eşim dostum hep bu çevrede. Onlar da ‘’abi gel, git bir şeylerle meşgul ol daha iyi olur’’ diyorlar. ‘’Senelerdir buradasın, herkesi tanıyorsun bir şekilde vakit geçirirsin’’ diyorlar. Ben de onların bu tavsiyesine olan uyarak çalışmaya devam ediyorum.

11. Salihli halkına veya sizi tanıyanlara bir mesajınız var mı?

Daha çok gençlere mesaj vermek isterim. Ne iş yaparlarsa yapsınlar, dürüstlüğü efendiliği elden bırakmasınlar. Kötülük kötülük getirir, iyilik iyilik getirir. İyi insan her zaman halkın gözünde itibarlı olur. Bir de işlerine sıkı sarılsınlar, maymun iştahlı olmasınlar. On kere düşünsünler bir kere karar versinler.

Yorum: Yarım Asırdan Fazla…

Derneğimiz SAKÜDER’i (Salihli Kültür, Sanat ve Edebiyat Derneği) Kızılay İşhanı’ndaki dükkânlardan birine taşıyıncaya kadar Mustafa Amca’nın varlığından haber değildim.

Bir gün kendi berberimde tıraÅŸ olurken kendisi ile sohbet ediyorduk. Salihli’nin çalışan en eski berberi kim acaba? Diye sordum. O da bana Mustafa Amca olduÄŸunu söyledi. Mustafa Amca söyleÅŸimiz esnasında bu bilgiyi düzeltti. Kendisinden eski olarak bir dönem muhtarlık yapan, Salihli’nin renkli simalarından Ali YeÅŸilkavak olduÄŸunu öğrendim.

Fotoğraflardan da gördüğünüz gibi dükkânın ahşap kapı ve pencereleri, çocukluğumuzun klasik berber müşteri koltukları, duvarlarına asılmış meslek kuruluşlarından aldığı onur belgeleri, ona bu uzun yolculuğunda arkadaşlık yapıyor.

Manisa Esnaf ve Sanatkârlar Odaları BirliÄŸi’nden aldığı ‘’Hizmette 25 Yıl Gümüş Anahtar Belgesi’’ ve 2015 yılında yine Manisa Esnaf Sanatkârlar Odaları BirliÄŸi’nin verdiÄŸi ‘’Ahilik Berat’ı’’ ayrıca 1968 yılında Berberler ve Kuaförler Federasyonu Diploması ‘’Onur NiÅŸanesi’’ olarak bu uzun zaman yolculuÄŸunda duvarlarını süslüyorlar.

58 yıldır makası elinden bırakmayan Mustafa Amca, 1960’ların baÅŸlarında çırak olarak baÅŸladığı bu meslek ile günümüze kadar olan hem ekonomik, hem de kültürel deÄŸiÅŸimin tanığı olarak karşımızda duruyor. Mustafa Amca; dedeleri tıraÅŸ ettiÄŸi gibi, onların torunlarını da tıraÅŸ edebilen nadir esnaflardan ve günümüze kadar uzanan tarihi bir köprüdür.

Bu dükkân sadece berber dükkânı deÄŸil, Salihli’nin ve Ülkemizin ekonomik büyümesini, kültürel deÄŸiÅŸimlerini, en önemlisi de geleneksel esnaf ruhunun yaÅŸatılması mücadelesini yansıtan mekandır.